Toksikoloji 1

Toksikoloji

Kimyasalların sağlığa etkileri ve Mesleki Maruziyet Sınırları  

Kimyasal maddeler çalışma ortamında gazlar, buharlar, sıvılar, tozlar veya dumanlar şeklinde bulunur. Vücuda çoğunlukla solunum yolu ve deri yoluyla veya sindirim kanalıyla emilirler. Gazlar ve buharlar, fiziksel aktiviteye bağlı olarak doğrudan solunum yoluyla emilir. Sıvı fazdaki dumanlar doğrudan akciğer petekleri (hava geçiş yollarının terminal genişlemeleri) tarafından emilebilir. Biyo-kalıcı aerosoller (tozlar ve dumanlar) tamamen emilmez - bazı tozlar mukus ile çıkarılabilir, öksürülerek balgamla atılabilir veya yutulabilir.

Vücudun kimyasallara tepkisi; sıcaklık, maruziyet süresi ve rutubet gibi dış faktörlerin yanı sıra doza/konsantrasyona, kimyasalların fizikokimyasal özelliklerine ve emilim yoluna, maruz kalan kişinin sağlığı, cinsiyeti ve yaşı ile endokrin (hormonal) ve bağışıklık sistemlerinin durumuna bağlıdır.

Bir maddenin zararlı etkileri nispeten kısa bir sürede (24 saat içerisinde) ortaya çıkarsa, bu akut bir maruziyet türünün göstergesi olup genellikle iş yerinde 'kaza' olarak anılan ani bir olayla meydana gelir. İşyerinde bulunan kimyasal maddelerin düşük dozlarına veya derişimlerine uzun süre maruz kalınması neticesinde zararlı etkiler ortaya çıktığında kronik bir maruziyet türünden söz edilebilir. Mesleki maruziyet genellikle kroniktir.

Zararlı (muhataralı, tehlikeli) maddeler, olumsuz etkileri olan maddeler olup bu etkiler arasında hava yollarından ve gözlerden tahriş (duyusal), baş ağrısı, doza (yutulan, solunan veya cilt yoluyla emilen madde miktarı) bağlı olarak sedasyon ve narkotik etki sayılabilir. Kimyasalların toksisitesi ve sınıflandırma prensipleri ile ilgili araştırma yöntemleri global olarak uyumludur. Avrupa Direktiflerinde bir liste halinde bulunabilen tehlikeli maddeler, sağlığa etkisine göre şu kategorilerden en az birine girerler: yüksek derecede toksik, toksik, zararlı, aşındırıcı tahriş edici , duyarlılaştırıcı , kanserojen, mutajenik, üreme için toksik [9].

Mesleki Maruziyet Sınırları belirleme işleminin ilk aşaması, maddenin tehlikeleri ve fizikokimyasal özellikleriyle ilgili mevcut tüm bilgileri bir araya getirmektir. Yüksek kaliteli insan verileri (bireysel vaka raporları, gönüllülerde yapılan çalışmalar veya kohort ve vaka kontrol çalışmaları) hayvan verilerine göre daha çok tercih edilir, ancak sıklıkla bulunmayabilir ve net doz-tepki ilişkileri (maruziyet süresinden sonra farklı dozlar veya konsantrasyonlar nedeniyle bir organizma üzerindeki etki değişikliği) nadiren kanıtlanmıştır. İkinci aşama, maddeye maruziyetten kaynaklanabilecek olumsuz etkileri tanımlamak ve daha sonra Mesleki Maruziyet Sınır seviyesinin elde edilmesinde hangi olumsuz etkinin ehemmiyetli olduğunu belirlemektir. Kimyasalın kritik etkilerini açıklayan anahtar çalışmadan (veya çalışmalardan), Gözlemlenmeyen (Olumsuz) Etki Düzeyi (NO (A) EL) belirlenir.[4] Bu düzeyi belirlemenin mümkün olmadığı durumlarda Gözlenen (Olumsuz) En Düşük Etki Düzeyi (LO(A)EL) belirlenebilir.

NOAEL (Gözlenmeyen olumsuz etki düzeyi) istatistiksel olarak gözlenen herhangi bir anlamlı olumsuz etkiye neden olmadan organizmanın maruz kalabileceği bir test maddesinin en yüksek seviyesidir. Kısaca, gözlenebilen hiçbir yan etki göstermeyen doz da denebilir.

LOAEL (Gözlenen en düşük olumsuz etki düzeyi) normal organizmalardan ayrılan bir hedef organizmanın morfolojisi, fonksiyonu, kapasitesi, büyümesi, gelişimi veya ömrünü olumsuz bir etkiye maruz bırakan bir test maddesinin tanımlanmış olduğu en düşük seviyesidir.

NOAEL, Mesleki Maruziyet Sınır Değerlerinin belirlenmesinde ortak çıkış noktasıdır. Mesleki Maruziyet Sınır Değerleri, verilerin belirsizliği ve türler arasındaki ve içindeki duyarlılık farklılıkları nedeniyle deneysel olarak belirlenen NOAEL'den daha düşük bir değere ayarlanır. Ayrıca, çalışmanın uzunluğu, LOAEL'den NOAE'ye uyarlama ve veritabanı eksikliği de dikkate alınmaktadır [4]

Maddelerin çoğu için, sadece hayvanlardan elde edilen veriler mevcudiyetinde, OEL, NOAEL'in belirsizlik faktörlerine (UF'ler, güvenlik faktörleri ve değerlendirme faktörleri, AF'ler olarak da adlandırılır) bölünmesi ile belirlenebilir. UF'ler; hayvan verilerinin insanlara uyarlama, rotadan rotaya uyarlama, türler, türler arasındaki farklar, maruz kalma süresi, doz tepkisi ve tüm veri tabanının kalitesi açısından kullanılır [10]Kimyasalların kayıt, değerlendirme ruhsat ve kısıtlaması (REACH)e göre DNEL'lerin[10] belirlenmesinde, SCOEL tarafından OEL’lerin[4]belirlenmesinde ya da  Avrupa Ekotoksikoloji ve Toksikoloji Merkezi [11] tarafından DNEL’lerin belirlenmesinde kullanılan ve AB mevzuatında yer verilen UF’ler arasında büyük farklar bulunmaktadır.

NOAEL'in tanımlanamadığı iki ana madde grubu vardır: immünolojik mekanizmalar yoluyla etki eden solunum duyarlılığı arttırıcılar ve genotoksik karsinojenler.

SCOEL, özel risk altındaki insan grupları hakkındaki mevcut bilgileri dikkate almakla birlikte, aynı maruziyet düzeyindeki bireyler arasında tepkinin değişkenliği ve özel risk gruplarının varlığı, önerilen OEL'in her birey için yeterli koruma sağlayamayabileceği anlamına gelebilir. Belirli kimyasal veri tabanına bağlı olarak, SCOEL bazı kimyasallar için sağlık temelli bir OEL öneremeyebilir. İşyerinde, duyarlılaştırıcılar solunum sistemini (ve konjonktiva) ve ayrıca cildi etkileyebilir. Bazı maddeler için (örneğin, immünolojik olmayan bir mekanizma yoluyla solunum hassasiyetine neden olanlar) hassasiyet durumunun uyarılması muhtemel olmayan durumda bir maruziyet eşiğini belirlemek mümkün olabilir. İmmünolojik mekanizmalar yoluyla etki eden maddeler için böyle bir eşiğin tanımlanmasının mümkün olmadığı düşünülmektedir. Yeterli veri bulunmadığında, SCOEL sağlık temelli bir OEL belirleyemez ve ilgili dokümanlar için sadece bir 'hassaslaştırma gösterimi' önerir. SCOEL ayrıca, belirli maddelere karşı duyarlı hale gelmiş kişiler arasında tepkilerin ortaya çıkmasına karşı koruma sağlayacak sağlık temelli OEL'lerin belirlenmesinin mümkün olmadığı görüşündedir.[4]

Bazı maddeler, diğer toksisiteye neden olanlardan çok daha düşük maruziyet seviyelerinde üreme üzerinde olumsuz etkiler gösterir.Yetişkinleri korumak için tespit edilen OEL'ler, bireyin spesifik toksik etkilere karşı hızla gelişmekte olan nispi duyarlılığı nedeniyle, , doğum öncesi veya doğum sonrası olumsuz etkilerin olmadığını garanti edemez. Gençler, hamile veya emziren kadınlar, işyerinde özel bir risk grubunu temsil edebilir [12]. 89/391/EEC [13] sayılı Konsey Direktifi, 92/85/EC sayılı Konsey Direktifi [14] (hamile çalışanlar) ve 94/33/EC [15]sayılı Konsey Direktifi (iş yerindeki genç çalışanlar) için, SCOEL, OEL'leri önerirken, toksisitenin diğer tüm yönleriyle birlikte üreme etkilerini göz önünde bulundurur ve çalışanları bu tür olumsuz etkilere karşı korumak için önerdiği OEL yeterince düşüktür[4] .




E-Posta Aboneliği

Email listemize kaydolarak tüm gelişmelerden ve kampanyalarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Bizi Takip Edin